Yükseköğretim Kurumları Sınavı (2024-YKS) yerleştirme sonuçlarına nazaran, Türkiye’de bu yıl 987 bin 388 aday, toplamda 1 milyon 21 bin 986 kontenjanı bulunan üniversitelerin lisans ve ön lisans programlarına girmeye hak kazanarak üniversite hayaline kavuştu.
Yükseköğretim Kurumu (YÖK) tarafından yapay zeka, yapay zeka tahlilleri, dijitalleşme ve büyük bilgi alanlarında muhtaçlık duyulan insan kaynağını karşılamak için 20 üniversitede yeni açılan 21’i lisans, 52’si ön lisans olmak üzere 73 programa adaylar ilgi gösterdi.
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi’nin (ÖSYM) sitesinde yer alan “2024-YKS Yerleştirme Sonuçlarına Ait Sayılar Bilgiler” tablosu datalarına nazaran, devlet üniversitelerinde yapay zekayla ilgili açılan programlardaki toplam 2 bin 225 kontenjanın tamamı doldu.
“YAPAY ZEKA ALANI, GELECEKTE BÜYÜK BİR MESLEK POTANSİYELİ SUNMAKTADIR”
Konuya ait değerlendirmede bulunan SODİMER Lideri Prof. Dr. Levent Eraslan, yapay zekanın son yıllarda teknolojik gelişmelerin en dikkat alımlı alanlarından biri olarak öne çıktığını, yapay zeka sayesinde bir tıkla tüm erişim ağına sahip olunabildiğini belirtti.
Eraslan, yapay zekaya olan merakın artmasının gerisinde yatan birçok değerli sebep bulunduğuna işaret ederek, “İlk olarak yapay zeka alanı, gelecekte büyük bir meslek potansiyeli sunmaktadır. Birçok bölümde süratle büyüyen bu alan, uzmanlara yüksek maaşlı ve itibarlı iş imkanları sağladığından, öğrenciler ve profesyoneller tarafından ağır ilgi görmektedir” dedi.
YKS YERLEŞTİRMELERİNDE YAPAY ZEKANIN ROLÜ
Günlük hayatta akıllı telefonlardan birçok alana erişim sağlandığının inkar edilemez bir gerçek olduğunu söz eden Eraslan, sıhhat hizmetlerinden finansal tahlillere ve üretim süreçlerine kadar birçok alanda yapay zeka teknolojilerinin yaygın bir formda kullanıldığını, bu durumun yapay zekanın hayattaki rolünün büyük ve kıymetli olduğunu gösterdiğini kaydetti.
Prof. Dr. Eraslan, bu durumun somut örneklerinden birinin de YKS yerleştirme sonuçlarında yapay zeka kısımlarının kontenjan doluluğu olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
“YKS yerleştirmelerinde yapay zekanın artan rolü, eğitim dünyasında kıymetli bir değişim rüzgarı estiriyor. Üniversite tercihleri ve yerleştirme süreçlerinde öğrencilere daha yanlışsız, adil ve şahsileştirilmiş teklifler sunma potansiyeline sahip olan yapay zeka, hem adaylar hem de üniversiteler için büyük avantajlar sağlıyor.
Geleneksel sistemlerin bilakis yapay zeka algoritmaları, öğrencilerin yeteneklerini, ilgi alanlarını ve performanslarını çok boyutlu bir halde tahlil ederek, en uygun programları ve yerleştirme seçeneklerini önerebiliyor.
Bu teknolojik ilerleme, yalnızca yerleştirme sürecinin aktifliğini artırmakla kalmayıp, birebir vakitte öğrencilerin yanlışsız meslek yolunu seçmelerine de katkıda bulunuyor.”
“YENILIKÇI TAHLİLLER GELIŞTIRMEK IÇIN YAPAY ZEKANIN EHEMMİYETİ BÜYÜK”
Yapay zekanın farklı disiplinlerle entegrasyon yeteneğinin de büyük bir çekicilik ögesi olarak öne çıktığını belirten Eraslan, “Bilgisayar bilimlerinin ötesine geçerek sıhhat, mühendislik ve toplumsal bilimler üzere birçok alanda uygulanabilir olması, yapay zekayı farklı meslek yolları arayanlar için cazip hale getirmektedir” değerlendirmesini yaptı.
Girişimcilik dünyasında da yapay zeka tabanlı teşebbüslerin büyük bir potansiyel taşıdığının gözlemlendiğini aktaran Eraslan, gelişen dünyada yenilikçi tahliller geliştirmek ve global pazarlarda rekabet edebilmek ismine yapay zekanın ehemmiyetinin büyük olduğunun altını çizdi.
Prof. Dr. Eraslan, şöyle devam etti:
“Öğrencilerin üniversite yerleştirmelerinde yapay zeka kontenjanlarını doldurmaları ve ilgilerinin olması şaşırmayacağımız bir gerçektir. Yapay zekanın toplumsal ve global problemlere tahlil üretebilmesi bu alana olan ilgiyi artırmaktadır. Sıhhatte teşhis koyma süreçlerinin güzelleştirilmesi, sürdürülebilir güç tahlillerinin geliştirilmesi ve iklim değişikliğiyle uğraş üzere global meselelere yapay zeka tabanlı tahliller sunulabilmesi, bu teknolojinin yalnızca ferdi değil, toplumsal yarar sağlamada da değerli bir rol oynayabileceğini göstermektedir.”