Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen hafta AKP Kongre Merkezi’nde AK Parti 23. Kuruluş Yıldönümü Programı’nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, büyük kongre maratonunun kapsamlı değişimin ana tabanı olduğunu söyleyerek, “Kendini yorulmuş hisseden varsa bitkin hisseden varsa onlardan kenara çekilip biraz soluklanmalarını istiyorum. Biz bu aziz milletin umuduyuz. Biz bu aziz ümmetin de umuduyuz. Onların umudunu heba etmeye yeltenenler altından kalkmaya yetmeyecekleri vicdani yükle ezilirler. Yenilenerek ilerlerken kimsenin bize ayak bağı olmasına müsaade etmeyiz.” dedi.
YENİ ŞAFAK MUHARRİRİ VİTES ARTIRDI
Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Likoğlu ise bugünkü köşe yazısında, Erdoğan’ın konuşmasına ithafen, “Hepsinden evvel yoranlar, yük olanlar, laf söyletenler, elini taşın altına koymayanlar, “Külliye bu türlü istedi” deyip sorumluluk almayanlar, karşı tarafa tatlı görünmek için hakkı söylemeye çekinenler, kritik vakitte başlarını kuma gömenler geri çekilmeli” dedi.
Likoğlu’nun yazısının tamamı şöyle:
“Kurulduktan 14,5 ay sonra iktidara gelen AK Parti, 23. yaşını kutladı. Ömrü çeyrek asra yaklaşan AK Parti, Türkiye’de çok büyük ıslahatlara imza attı. Sessiz ihtilal kavramı, AK Parti’nin yaptıklarını anlatmaya yetmez.
Sayfalarca yazılsa kesinlikle eksik kalır, kesinlikle unutulan bir hizmet olur. Bir köşe yazısıyla ve bir gazete haberiyle anlatılabilecek bir ihtilal değil, AK Parti’nin gerçekleştirdiği ıslahatlar. Lakin yapılanlara bir isim verilecekse ‘zihniyet devrimi’ denilebilir. Zihniyet ihtilali olmasaydı başarılanların hiçbiri başarılamazdı ve kalıcı olamazdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin kuruluş yıl dönümünde yaptığı konuşmada zihniyet ihtilaline ait çok kıymetli bir örnek verdi. Yalnızca o örnek, 23 yılda Türkiye’de nasıl bir değişim olduğunu gözler önüne seriliyor.
AK PARTİ’NİN CHP’DE GERÇEKLEŞTİRDİĞİ ZİHNİ DEVRİM
Erdoğan’ın, “Ne eski CHP Genel Başkanı’nın ‘helalleşme’ kurnazlığını ne de mevcut CHP Genel Başkanı’nın ‘normalleşme’ telaffuzlarını; AK Parti’nin 23 yıllık çabasından bağımsız okumak mümkün değildir. On yıllardır jakobenizmin, vesayetin, yasakların bekçiliğini yapan CHP, eski alışkanlıklarını pervasızca sürdürmekte artık zorlanmaktadır. CHP’nin milletle hengamesini bitirmesi en çok bizi memnun edecektir. Bizim temennimiz; CHP’nin milletin kıymetleriyle barışması, ulusal iradeye teslim olması, demokrasiyi içselleştirmesi, yani normalleşmesidir” tabirleri zihniyet ihtilalinin en çarpıcı örneğidir.
CHP’deki kelam konusu değişimin yüzde 1’i bile samimi olsa, bu, çok büyük bir dönüşümdür. AK Parti hiçbir şey yapmamış olsa dahi, CHP’yi ulusal ve manevi kıymetlere hürmet duymaya zorlaması Türkiye için tarihi bir ilerlemedir. Şeklen de olsa kimi dini vecibelere iştirak etmeleri de ayrıyeten sevindirici bir durumdur.
Çözüm Süreci’nde Kürt halkına yönelik ayrımcı uygulamaların ortadan kaldırılmasına ait her adıma karşı çıkan, “Dersim’de analar ağlamadı mı” diyerek, ortalığı ayağa kaldıran CHP’nin, geldiğimiz noktada görünürde Kürt halkının savunucusu üzere davranması da 23 yıllık ıslahat sürecinin bir kazanımı olarak kayıtlara geçmeli.
Büyük başarılara imza atan, kıymetli ıslahatları hayata geçiren AK Parti, 22 yıllık kesintisiz iktidarın getirdiği yıpranmanın sonuçlarıyla karşı karşıya. Bu yüzden AK Parti’nin geleceğiyle ilgili çeşitli tartışma ve beklentiler yüksek sesle konuşuluyor.
Partisinin 23. yıl etkinliğinde yaptığı konuşmayla yeni bir yol haritası ortaya koyan Cumhurbaşkanı Erdoğan,
* “Kendini yorulmuş hisseden varsa, bitkin hisseden varsa, onlardan kenara çekilip biraz soluklanmalarını istiyoruz.
* Hangi vazifede olursa olsun hiçbir arkadaşım, koltuğuna yaslanıp rehavete kapılma lüksüne sahip değildir.
* Heyecanını kaybedenler, millete hizmetin önünde mahzur olmamalıdır.
* Yenilenerek, güçlenerek, tazelenerek ilerlerken, kimsenin bize ayak bağı olmasına müsaade etmeyiz.
* Bakanlarımız, belediye liderlerimiz, tüm teşkilatımız, her bir arkadaşımız işine odaklanacak ve ‘Bu millete daha fazla nasıl hizmet ederim’ sorusunu her an kendisine soracak.
* Bürokrasimiz uğraşla, heyecanla, dinamizm içinde, hem performansı hem kaliteyi artırarak çalışmayı sürdürecek” dedi.
KRİTİK VAKİTTE BAŞLARINI KUMA GÖMENLER GERİ ÇEKİLMELİ
* Evet, yorulanlar kenara çekilmeli;
* Evet, heyecanını kaybedenler dinlenmeli;
* Evet, rehavete kapılıp koltuğuna yapışanlar titreyip kendine gelmeli.
* Hepsinden evvel yoranlar, yük olanlar, laf söyletenler, elini taşın altına koymayanlar, “Külliye bu türlü istedi” deyip sorumluluk almayanlar, karşı tarafa sevecen görünmek için hakkı söylemeye çekinenler, kritik vakitte başlarını kuma gömenler geri çekilmeli.”