“Darbe çağrışımı” davasında haklarında verilen karar Yargıtay tarafından ikinci kere bozulan Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan, Yakup Şimşek ve Fevzi Yazıcı’nın yine yargılanmasına başlandı.
Anadolu Ajansı’nın haberine nazaran, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuksuz sanıklar Nazlı Ilıcak, Yakup Şimşek ve Fevzi Yazıcı ile sanık avukatları katıldı.
Yargıtay’ın bozma ilamının okunmasının akabinde görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, karara uyulmasını istedi.
Sanıklar ve avukatlarının da bozma ilamına uyulması talebi üzerine orta karar oluşturan mahkeme heyeti, bozma ilamına uyulmasına hükmetti.
Duruşmada Sedat Lisan ve Haydar Durusoy’un şahit olarak sözlerine başvurulmasının akabinde sanıkların savunmalarının alınmasına geçildi.
Sanık Nazlı Ilıcak, çalıştığı kurumlarda yazdığı yazıların “terör faaliyeti” olarak değerlendirilemeyeceğini söz ederek, hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasını ve beraatını istedi.
Diğer sanıklar Şimşek ve Yazıcı da beraat talebinde bulunurken, sanık Ahmet Altan’ın avukatı Figen Albuga Çalıkuşu müvekkilinin evrakının ayrılmasını, duruşmalara katılma zorunluluğunun kaldırılmasını ve kardeşi Mehmet Altan üzere beraatına karar verilmesini talep etti.
Mahkeme heyeti, sanıklar Yazıcı ve Şimşek’in kapatılan Bank Asya’daki hesap hareketlerine ait eksper incelemesi yapılmasına ve tüm sanıklar hakkındaki yurt dışına çıkış yasağının devamına hükmetti.
Bir sonraki duruşmada şahit dinlenilmesine devam edilmesine karar veren heyet, duruşmayı erteledi.
Ne olmuştu?
15 Temmuz darbe teşebbüsünün akabinde İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, 16 Şubat 2018’de açıkladığı kararında, Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın da ortalarında bulunduğu 6 sanığın, “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü sistemi ortadan kaldırmaya yahut bu sistem yerine öteki bir tertip getirmeye yahut bu sistemin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek” cürmünden ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına çarptırılmasına karar vermişti.
Kararın temyiz edilmesi üzerine evrak Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne gönderilmiş, yüksek mahkeme Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın da ortalarında bulunduğu 6 sanığa, “anayasayı ihlal” kabahatinden verilen ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezalarını bozmuştu.
Sanıklardan Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın hareketinin “anayasayı ihlal” değil, “terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek” cürmünü oluşturduğuna karar veren daire, bu sanıkların “anayasayı ihlal” kabahatine fail olarak iştirak ettiklerinin kanıtlanamadığını belirtmişti.
Anayasa Mahkemesi’nin “kişi hürriyeti ve güvenliğinin ihlal edildiğine” ait kararı üzerine isimli denetim kararları kapsamında tahliye edilen Mehmet Altan’ın kâfi ve inandırıcı kanıt bulunmadığından beraatine karar verilmesini isteyen yüksek mahkeme, sanıklar Şükrü Tuğrul Özşengül, Fevzi Yazıcı ve Yakup Şimşek’in aksiyonlarının ise “anayasal tertibi ortadan kaldırmaya teşebbüs” kabahatini değil, “silahlı terör örgütü üyeliği” cürmünü oluşturduğuna kanaat getirmişti.
Bunun üzerine yine yargılama yapan İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, 4 Kasım 2019’da Ahmet Altan’ı, “üye olmamakla birlikte silahlı terör örgüne bilerek ve isteyerek yardım etme” cürmünden 10 yıl 6 ay, Nazlı Ilıcak’ı da 8 yıl 9 ay mahpusla cezalandırmıştı.
Mehmet Altan’ın, cezalandırılmasına kâfi, kesin, inandırıcı ve kuşkudan uzak kanıt elde edilememesi, hata işlendiğinin sabit olmaması münasebetleriyle beraatine yönelik karar kuran heyet, ”silahlı terör örgütü üyeliği” cürmünden sanıklar Fevzi Yazıcı ve Yakup Şimşek’in 11 yıl üçer ay, Şükrü Tuğrul Özşengül’ün ise 12 yıl mahpusla cezalandırılmasını kararlaştırmıştı.
Kararın tekrar temyiz edilmesi üzerine evrak Yargıtay Ceza Dairesi’ne gitmişti. Yargıtay 16. Ceza Dairesi, Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak hakkındaki kararı, Türk Ceza Kanunu’nun 220/7’nci hususunda belirtilen indirim uygulanmadığı gerekçesiyle bozmuştu.
Sanıklar Fevzi Yazıcı ve Yakup Şimşek hakkındaki karar ise Yargıtay tarafından onanmıştı. Sanıkların Adalet Bakanlığına yaptığı “kanun faydasına bozma” başvurusu üzerine belge Yargıtay tarafından incelenmiş, birtakım şahitler dinlenilmeden karar verildiği için sanıklar hakkındaki karar bozulmuştu.
Dosya yine İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilirken, sanıklardan Şükrü Tuğrul Özşengül Temmuz 2022’de kalp krizi geçirdiği cezaevinde hayatını kaybetmiş, Mehmet Altan hakkındaki beraat kararı ise onanmıştı. (HABER MERKEZİ)